26 Aralık 2016 Pazartesi

Hayatımı yazsam roman olurdu, sonra dedim ki 'Neden yazmayayım?'

Herkes gibi ben de hayatımı yazsam roman olur düşüncesindeyim ve sonra dedim ki neden yazmayayım? Eminim ki kendini bulanlar da olacaktır, ne saçmalıyor bu kız diyenleriniz de olacaktır ama dediğim gibi 'herkes' gibi bence benim hayatım da yazsam roman olabilecek kadar güzelliklerle ve üzüntülerle dolu. 
Kimdim ben? Bir evin bir kızı idim. Yirmi iki yaşında olduğunu kabullenemeyen bir insandım. Sevdiği herkese sonsuz şımarıklık yapan bir insandım. Yay burcunun ve bir parça arnavut kanının vermiş olduğu yetkiye dayanarak ultra inatçı biriydim mesela. Ama kesinlikle yaşadıklarımı hakedecek kadar kötü kalpli bir insan değildim, hiçbir zaman da olmadım..
Geriye dönüp baktığım zaman iplerin tam olarak ne zaman koptuğunu inanın çözemiyorum 2011 veya 2012 yılı olması lazım. Ailem, özel hayatım, okul hayatım, ekonomik durumum... Hepsi ne zaman tepetaklak olmuştu hiç hatırlamıyorum. Zaten çok güçlü bir hafızaya da sahip değilimdir. O lanet yıllara kadar gerçekten bulutların üstünde bir hayata sahiptim. İzmir'in en gözde okullarından birinde okuyordum, ailem benim için resmen deli oluyordu (gerçi hala daha oluyor, aile sonuçta) ve hayatımdaki en mantıklı kararlardan biri olarak gördüğüm durumdur; erkek arkadaş meselelerinden uzak duruyordum. Ta ki 16 Kasım 2011 tarihine kadar.. Hayatımdaki kısır döngünün başlamasındaki en büyük etkiye sahip kişiyle o zaman tanıştım, Mr. D. Tam bir 'parti görl' olduğum zaman bir arkadaşımın doğum günüydü. Kendisi beni görmüş, beğenmiş idi. Keşke hiç görmeseydi ve beğenmeseydi şuan hayatım çok farklı bir yönde ilerliyor olabilirdi, mesela 5 yıldır süren bir ilişkim olabilir Mr. D için o dönem konuştuğum kişiyi bırakmıştım çünkü, büyük pişmanlık. Mr. D ile beraber çoğunluğu ayrı sadece 4-5 ayı birlikte geçen 2 sene geçirdik. 2 yıl başı ve 2 doğum günü kutladık beraber. Şuan kendisinin 4 senelik bir ilişkisi var ve birlikte yaşıyorlar. Allah mutluluklarını daim etsin :). Lise son sınıfa geldiğim zaman bugün olduğum kişinin oluşmasında çok büyük yardımları olan, bana hayatta kimseye güvenmemem gerektiğini çünkü en çok sevdiğiniz kişinin canınızı en çok yakan olacağını öğreten kişi ile tanıştım, Mr.O. Allah kendinin binbir türlü belasını versin, ki vermiş (ilahi adalet :). En yakın arkadaşım vasıtasıyla tanışmıştık sözde iki yakın kız arkadaş ve iki yakın erkek arkadaş, double date durumları falan olacaktı, öyle hayallerimiz vardı. Mr. O ile beraber bir yılbaşı ve bir doğum günü kutladık. Kendisi seven bir insanı nasıl delirtirim konulu bir yazı yazsa yirmi dört saat içerisinde en çok okunanlar listesine ilk sıradan giriş yapar. Zaten zor bir sene geçiriyordum. Annemle babam ayrılma kararı almıştı, 19 yaşındaydım ve üniversiteye hazırlanıyordum. Hedeflerim büyüktü, Galatasaray Üniversitesinde okumak istiyorum. Şuan İzmir'de özel bir üniversitede yarı baba bursuyla okuyorum. Kendisinin hayallerimin katili olduğu yetmiyormuş gibi bir de ruh sağlığımın da katiliydi. 9-10 ay kadar bir süre birlikte olduk ve kendisi benim hayallerimin üstüne basarak İstanbul'a okumaya gitti. 'Dostça', kava etmeden, iki medeni insan gibi ilişkimizi bitirme kararı aldık. 4 ay sonra sağolsun doğum günümü kutladı. 5 ay geçti onun doğum günü geldi ve insanlığımı yaptım 'o benimkini kutladı hayvanlaşma kızım' dedim gayet basit bir doğum günü mesajı attım. Attığıma atacağıma bin pişman oldum zira olması gerektiği gibi basit bir 'teşekkür ederim' demesi gerekirken bana 'şuan hayatımda biri olduğu için seninle konuşamam anlayış göster o buna değer' tadında bir mesajla cevap verdi, sanki ben kendisine lütfen benimle birlikte ol aşkından ölüyorum geberiyorum demişim gibi. Hanımefendiliğimi kaybetmedim, kaybedebilirdim ama kaybetmedim ve bir yastıkta kocarsınız inşallah diyerek yoluma devam ettim. Evet bir diğer ciddi ilişkim de hayatının aşkını bulmuş yoluna devam ediyordu :). 1,5 sene boyunca hayatıma kimseyi almadım. Öyle konuşursun da olmaz durumu değil direkt hiç kimseyi almadım. Sonra hala daha hayatımın aşkı olarak kabul ettiğim adam girdi hayatıma, Mr. İ. Dıdının dıdısının dıdısı durumu vardı ortada biraz. Çok yakın bir arkadaşımın arkadaşının arkadaşı. Evet tam olarak buydu. 19 Ekim 2015, tanıştığımız gündü. Hem hayatımı bu kadar güzelleştirecek hem de hayatımı bütünüyle mafedecek bir gün olduğundan tabiki de haberim yoktu. Benim için tam anlamıyla bulutların üstünde, tam anlamıyla mutluluktan uçtuğum bir dönemdi. 5 ay beraberdik fakat o birlikte geçirdiğimiz 5 ay 5 hatta 50 yıla bedeldi benim için. Ve bıraktığı etki de tam olarak 5 yıllık bir ilişki bitimindeki etkiyle aynı etkiyi bırakmıştı. Beni bırakıp gittiği an sanki ciğerimi de beraberinde götürdü. Beni bırakıp gidişiyle sanki nefesimi de beraberinde götürdü. Ben hayatımda hiç böyle acı çektiğimi hatırlamıyorum. O zamana kadar çektiğimi zannettiğim bütün aşk acıları yalanmış. Ve tabiki de kendisinin de şuan ciddi bir ilişkisi var #reallove etiketleriyle yüzümde en sahici gülümsememle mutluluklarını alkışlıyorum (RİP Bihter Ziyagil). Saçlar kesildi, depresyonlara girildi, minimum 5 kilo alındı, sayısız çikolatalı pasta ve dağlar oluşturan sümüklü mendillerden sonra karar verildi ki çivi çiviyi sökermiş. Yaz başında bir çocukla tanıştım, Mr. B. Allah kendisini de bildiği gibi yapsındı, zaten ayarlarım kaçık idi iyicene beni tüketmişti. Ve kendisi bana ikizler burcu erkeğinden uzak durmam gerektiğini öğretmişti. Kendisiyle git gelleri olan bir ilişki yaşadık, ben her ne kadar ilişki olduğunu kabul etmesem de arkadaş çevremde kendisi benim sevgilim olarak kabul görüyordu. Ayrıldıktan sonra tekrar bir günlük konuşma sürecimiz oldu, konuyu bize getirdi vs ben sanıyorum ki biz galiba barışıyoruz. Tepemden bir ses evet gerizekalı bekle barışıyorsunuz dedi. Konuşmamızdan kısa bir süre sonra Mr.B beni takipleştiğimiz her türlü sosyal medyadan engellemiş çünkü cin olmadan adam çarpmaya kalkmış çünkü sevgilisini benimle aldatmaya kalkmış ve yakalanmış. Aldatan, yalan söyleyen erkekten daha kötü bir şey varsa bu da yakalanan erkektir, hiç uğraşmasın anlına gerizekalı diye dövme yaptırsın. Ve tabiki gerçeklerden bir haberdar olan kızcağız beni hain, fitne fesat ilan etti :))). Olsun varsın canı sağolsundu. Sonuç olarak yine bir ex'im hayatının aşkını bulmuş idi. 16.11.2011 işte hayatımdaki kısır döngü bu şekilde başlamıştı, birlikte olduğum bütün erkekler benden sonra hayatlarının aşkını bulmuşlardı. Hepsi mutlu olsunlar ama bana uzak olsunlar fakat biz hiç mi gülmeyelim?